Ülkemizdeki iş güvenliği eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serilirken, bir tamirhanede meydana gelen korkunç kazada 16 yaşındaki bir çocuk işçi hayatını kaybetti. Bu trajik olay, genç işçilerin maruz kaldığı tehlikeleri ve iş güvenliği önlemlerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Olay, geçtiğimiz gün İstanbul'un Sanayi Mahallesi’nde bir araba tamirhanesinde meydana geldi. İddiaya göre, küçük yaşta bir çocuk olan Hasan, tamir işlerinin yapıldığı alanda hareket eden bir TIR’ın altında kaldı. TIR, tamir sırasında anakontrolü yapılan bir araca bağlıyken, aniden hareket etmeye başladı. Hasan, tamirhanede bulunan diğer işçilerin önünde korkunç bir şekilde aracın altına girdi. Olayın hemen ardından arkadaşları ve çevredekiler durumu fark etti ancak müdahale etmek için geç kalındı. Kısa süre sonra olay yerine ambulans çağrıldı ama ne yazık ki Hasan, hastaneye kaldırılmadan yaşamını yitirdi.
Bu olay, Türkiye'de çocuk işçiliği ve iş güvenliği konularındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, dünyada 5-17 yaş grubundaki yaklaşık 158 milyon çocuk işçi bulunuyor ve bunların önemli bir kısmı tehlikeli sektörlerde çalışmakta. Özellikle sanayi ve inşaat sektöründe çocuk işçilerin maruz kaldığı tehlikeler endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Bu durum, hem çocuğun kendi güvenliği hem de toplumsal açıdan büyük risk teşkil ediyor.
Yetkililer, yaşanan bu tür olayların önüne geçebilmek için daha sıkı denetim ve iş güvenliği eğitimleri yapılması gerektiğini vurguladı. Ancak Birçok temizlik, bakım ve tamir işlerinin yeterli eğitim almadan yapılması, gençlerin hayatını tehlikeye atıyor.
Birçok işveren, iş güvenliği konusunda gerekli önlemleri almamakta ya da bunları ihmal etmekte. Çocuk işçilerin yasadışı olarak çalıştırılması, ailelerin ekonomik koşulları nedeniyle maalesef devam etmekte. Hükümetin bu konuda daha fazla çözüm üretmesi, hem işçilerin güvenliği hem de illegal çocuk işçiliğinin önlenmesini sağlamak adına hayati önemde.
Olay sonrası Hasan’ın ailesi, yaşanan trajedinin peşini bırakmayacaklarını ve konunun takipçisi olacaklarını belirtti. Çocuklarını çalışmaya gönderirken yaşadıkları endişe ve acı, başka ailelerin de başına gelmemesi için savaşacaklarını ifade ettiler. Aileler, hem devlete hem de işverenlere çocukların güvenliği için daha ciddi adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Bu trajik kaza, sadece bir çocuğun hayatını kaybetmesi ile sonuçlanmadı. Aynı zamanda toplumda çocuk işçiliği ve iş güvenliği konularında bir farkındalık oluşturma ihtiyacını da bir kez daha gündeme getirdi. Geri dönülemez bir kayıptan sonra, umut ediyoruz ki yetkililer bu duruma karşı kalıcı ve etkili çözümler üretirler. Zamanıdır ki bu tür acı olayların önüne geçilsin ve hiçbir çocuk işçi, böyle bir acı deneyim yaşamasın.
Devletin, ailelerin çocuklarını güvenli bir şekilde iş hayatına atabilmesi için gerekli eğitim ve kaynakları sunması, işverenlerin de bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmesi elzemdir. Tüm bu durumların göz önünde bulundurulması, Türkiye'nin geleceği olan çocuklarımızın güvenliği açısından büyük bir önem taşımaktadır.